ADAY KÖYÜ
Aday köyü, Eflani’nin kuzeydoğusunda 18 km uzaklıkta,Eflani- Pınarbaşı karayolundan 1 km içeride yer alır. Aday köyü, Merkez , Şükrüşeyh, Sarıkaya, Çıraklı (Aşağı Aday) gibi dört mahalleden oluşur. Mahalleleri ile birlikte Aday köyü , doğuda Aktepe, Keleşin mezarlığı, Çamlık, batıda Asarlık kayası , Çorakderesi , Sarıçamlık ormanları , güneyde Çıraklı korusu, Aday çalı gibi orman ve mera arazileriyle çevrilidir. Aday köyüne komşu köyleri ise kuzeyde Çamyurt, kuzeydoğuda Çörekli, batıda Soğucak köyünün Cücey mahallesi, güneyde Alpagut köyünün Hıdırlı mahallesi, doğuda ise Pınarbaşı’nın Esentepe(Hananza)köyü ve mahalleleri yer alır. eflanim.com
Aday Köyü Merkez Mahalle
Yukarı Aday’da denilen merkez mahalle, 20-22 haneden oluşur. Bu hanelerden 7 hane açık iken diğerleri kapalıdır. Köyün en yüksek yerleri olan Köpsel köyü ile Asarcık kayasının doğuya bakan yüzünde kurulu bulunan mahallenin batısına doğru Çorak deresi, Koltucak deresi ve Kadıovasına kadar ormanlıktır. Asarcık kayası en yüksek yeri olduğu için üstünden her yer görülür.Köpsel köyü ise Çıraklı mahallesi ile merkez mahallenin batı başında yer alan mevkii’nin adıdır. Burada bir zamanlar bu isimde bir köy olduğu bunların zamanla Aday’a indikleri söylenmektedir. Nitekim bu gün Adayda Köpselgil, Tütmezgil diye bilinen sülale buradan gelmiştir. Evlerin geneli ahşaptandır ve her evin etrafında bostanlar olup civar köyler içinde meyve en çok burada yetişir.Köyde bulunanların gelir kaynakları azda olsa tarım ve hayvancılıktır. Son güzde ise Kiren(Kızılcık), Kuşburnu(Kuşburan), gibi meyveleri toplarlar Ekşi, Pekmez ederler. Çıraklı mahallesi ise merkez mahallenin 500 metre güneyinde yer alır. halk arasında Aşağı Aday diye bilinen çıraklı mahallesi, etrafı gür ormanlarla çevrilidir. Her çeşit meyvenin yetiştiği Çıraklı mahallesi 10 haneden oluşur. Kışları 1 , yazları ise 5-6 hane açıktır. Eflani Haber Bilgi Portalı
Adının Kaynağı Ve Tarihçesi
1953 yılında Daday’dan Eflani’ye geçen Aday köyünün adının “Ada” şeklinde iken Türkçe ifade ile Aday olduğu kanaatindeyim. Ada ve Aday öğesi ilk bakışta Türkçe bir anlam ifade etmektedir. Zira Ada ; etrafı su ile çevrili kara parçası anlamına gelir. Ancak Aday adının “Ada’dan geldiğini söylemek güçtür.Aday adının Ada’dan geldiğini söylemek için şu anda bulunduğu yerin etrafında deniz , göl yada ırmak bulunmalı veya köyün iki tarafından nehir gibi bir akarsu geçmelidir ki, Aday adının Ada özelliği olduğundan Türkçe bir ad olduğunu söyleyelim. Halbuki köyün şu anda bulunduğu yerin rakımı yüksek olsada ifade edilen özelliğe sahip değildir.
Bu duruma göre, Anadolu’daki coğrafya adlarında Türklerce kullanılmış ancak Türkçe anlamı bulunmayan Ada kelimesi, Adana, Adanda gibi adlar içinde bir ögedir ve Türkçe deki Ada ile aynı değildir. 351 Ada kelimesi, milattan önce 14. yüzyılda (1400 yıl önce) Kastamonu ve Eflan’ide hakimiyet kuran Hitit dilinde “baba” anlamına gelmektedir. Ada kelimesine Yunan dili takısı eklenmesi ile Adai , Adaia biçimleri ortaya çıkmıştır. (bu şekilde okunuşu Aday ve Adaya şeklindedir.) Adai ( aday); Ada Tanrıçanın halkı, Adaia (adaya); ise Ada tanrıçanın yurdu” anlamında olduğu gibi toprak ana manasına da gelmektedir.352 Buradan anlaşıldığına göre Aday köyü, tarihi eskilere dayanmakta olup, Tasmana ve Halazna(Hananza) gibi eski dönemlerdeki adı günümüze kadar gelen köylerimizden biridir. Nitekim Şükrüşeyh mahallesindek Mita yada Mito denilen yer adıda Hitit dilinde “köle” anlamına gelmektedir. 353 Nitekim köy çevresindeki tarla ve orman arazilerinde höyük, Tümülüs, eski yerleşim yerleri, mezar odaları, heykel altlığı, başı kopuk vaziyette Arslan heykeli, caddeleri ve temelleri belli olan büyükçe bir köy harabesi; Aday köyü ve civarında önemli bir yerleşim Olduğunu göstermektedir. Yukarıda adı geçen tarihi eser ve harabeler Paflagonya ve roma dönemine ait eserlerdir. Aday halkının hangi Türk boyuna ait olduklarını bilmek zordur. Ancak herhangi bir Türkmen taifesinden oldukları, iki ayrı yere yerleşerek Aşağı Aday , Yukarı Aday adı altını aldıkları açıktır. Nitekim iki mahalle arasındaki bölgeye “aralık” derler. Aday köyündeki caminin de tarihi eskilere dayanmaktadır. Ne zaman yapıldığına dair herhangi bir kayıt yoktur. Bilindiği gibi 1071 Malazgirt harbinde Bizans ordusunu yenerek karıncalar ve çekirgeler gibi Anadolu’ya giren Müslüman Türklerin bir yere yerleşmesi çok uzun zaman almıştır. 1530 yılı muhasebe defterindeki kayıtlarda Daday kazasına bağlı bir köy olarak geçen Aday köyünün bu bölgeye bu tarihten önce yerleştiğini anlıyoruz. eflanim.com Aday Köyü 1530 yılında Aday Kariyyesi adıyla 1066 akçelik yıllık geliri ile Timarlı sipahi hassıdır. Timarlı sipahi, savaşa süvari olarak katılan askere denir. Birkaç köyün geliri ona verilir, o da gelirine göre savaşa asker götürürdü. eflanim.com
Ayrıca bu tarihte(1530 yılında) Ali Fakı ve Süleyman ve Hüseyin adlarına hasılı (yıllık gelir) 320 akçe olan bir asiyab (değirmen)vakfı vardır. Bunun dışında yıllık gelir 100 akçelik bir çiftlik ve bir asiyab (değirmen) vakfı bulunmaktadır. Nitekim bügün köyde vakıf ve vakıflar adında tarla arazileri vardır.muhtemelen bu yerler yukarıda adı geçen vakıflara aittir.O tarihteki vakıf değirmenlerinin ise, bugünde değirmenlerin bulunduğu Ece deresinde olduğu anlaşılmaktadır. eflanim.com
Ayrıca bu tarihte(1530 yılında) Ali Fakı ve Süleyman ve Hüseyin adlarına hasılı (yıllık gelir) 320 akçe olan bir asiyab (değirmen)vakfı vardır. Bunun dışında yıllık gelir 100 akçelik bir çiftlik ve bir asiyab (değirmen) vakfı bulunmaktadır. Nitekim bügün köyde vakıf ve vakıflar adında tarla arazileri vardır.muhtemelen bu yerler yukarıda adı geçen vakıflara aittir.O tarihteki vakıf değirmenlerinin ise, bugünde değirmenlerin bulunduğu Ece deresinde olduğu anlaşılmaktadır. eflanim.com
Sarıkaya Mahallesi
Şükrüşeyh mahallesinin 500 metre kuzeyinde, Sarıkaya denilen sırakayaların dibinde güneye meyilli bir arazi üzerinde bulunan mahalleye Sarıkayaaltı mahallesi de denilmektedir. 3’ü açık 5 haneden oluşan mahalle adını, doğudan batıya doğru uzanan kayaların sarıya yakın renkte olmasından almıştır. 1955-60 yıllarında Aday köyünden Mahir Arslan’ın yerleşmesi ve onun ardından Dervişoğlugilden Şaban Durmuş ve daha sonra Zeki Durmuş’un gelmesi ile oluşmuştur. 2003 yılında mahallenin başındaki düzlüğe bir cami yapımına başlanmıştır. son derece büyük ve güzel olan bu camii Ahmet Durmuş ve kardeşleri yaptırmıştır.mahalle halkınında destek verdiği bu cami için bir dernek kurulmuştur.
Şükrüşeyh Mahallesi
Eflani Pınarbaşı yolunun 500 metre kuzey batısında boğazda çay kenarında kurulu olan mahalle toplam 19 hanedir. Kışın açıkhane 7 iken yazın 13-15 arasında değişir. Düz ve verimli olan mahallede meyve ve sebze bostanları olsada Kırağıdan pek ürün yetişmez 1968 ylından taştan yapılan caminin tavanı simetrik bakımdan çok güzeldir. Ramazanda herkes sıra ile iftara davet eder. Herkes bu davete katılmakta özen gösterir. Arefe günlerinde ikindi namazından sonra mezarlıklar ziyaret edilerek, Akşam, yatsı arası camide toplanırlar. Okunan Kur’an ve edilen duadan sonra, evlerden getirilen helvalar sofra üzerinde karıştırılarak yazma ekmeği arasına dürülmek suretiyle hane başı pay edilir. Kandil gecelerinde ise daha önce görev yaptığım topUzlu mahallesinde olduğu gibi bu mahalleye atandığım mart 2000 yılından bu güne kadar burada da güzel bir kutlama gerçekleştirdik. Aday köyü eski İmamı Kemal Şahin , Alpagut köyü Hıdırlı İmamı Tahir Köse , Zarhanlı İmamı Muhammed Koç arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız çalışma sonucu, her kandili ayrı bir cami de fakat diğer köylerin katılımı ile bir camide toplanarak kutladık.
Adının Kaynağı Ve Tarihçesi
Halk Şükürşük diye ifade etmekte ise de doğrusu Şükrüşeyh’dir. Rivayete göre eskiden köyde Şük0rü şıh ve Ecir efendi diye iki kardeş vardır. Şükrü efendi köydeki işlere, Ecir efendi de bugün onun adıyla anılan mahallenin kuzeyindeki Ece deresi değirmeninde durmaktadır. Her iki kardeş dindar ve takva sahibi insanlardır. Günün birinde değirmen de un öğütmekte olan bir adam, Ecir efendinin namaz kıldığı bir sırada, çevrede bereketi ile ünlü olan değirmenin teknesi üzerinde örtülü olan Abayı kaldırarak bakar. Birde ne görsün, siyah bir yılanın ağzından buğday aralıksız akmaktadır. Örtüyü hemen örter ama heyecanından durumu gizleyemez. Namazdan dönen Ecir efendi vaziyeti anlayınca yılanın kaybolduğunu bildiğinden “Eyvah! Keramet aşikar oldu. Ben şimdi köye gidip bunu ağabeyime nasıl derim” der. Bu telaşla yola çıkan Ecir efendi Allah’a canını alması için yalvarır ve köye gelmeden ölür. Ece deresinin adı Ecir efendiden , Şükrüşeyh adıda Şükrü şıh efendiden kalmıştır. Elbette bu bir rivayettir ancak rivayetlerinde bir gerçek payı vardır. Nitekim Ece ve Ecir adları eski Türklerde “Ağabeycik” anlamına gelen Âce’den gelir. Eflani Bilgi Haber Portalı – Ramazan Çalışkan
Yukarıda izah edilen rivayetin bire bir aynısı Ulus’da, Uus camisini yaptığı söylenen Timurcu Hasan Baba namında bir dervişe aittir. 1730’lu yıllarda yöreyi gezen İbrahim Hamdi efendinin Haşiyesinde geçen kayda göre, Timurcu Hasan baba bir cami yapmak için ahaliden öküz ile tomruk çekerek yardım etmelerini ister. Ancak halk buna yanaşmaz. Sonra bakarlar ki cami yapılacak yere Geyikler birer ikişer tomruk taşımaktadır. Pişman olup yardım etmeye karar verirler. Timurcu Hasan Baba imece olarak gelen halka yemek vermek ister ve bunun için oğlunu değirmene un almaya gönderir. Ancak “tekneye nazar etme!” diye tembih eder. Lakin gulam(delikanlı) “değirmene varup babasının tekneye örtüğü siyah abayı kaldurup nazar eyledikte bir kebir hayye (büyük bir yılan) ağzından buğday ilka eyleduğun görünce, hayye ilkayı daneyi kat’itmekle (yılan buğday akıtmayı keser.) ve gulam değirmeni durdurup durumu babasına anlatır. Babası “niye baktın oğlum çokca dakik (un, buğday vs.) alurduk” der. 354 Biri Ulusda Biride Şükrüşeyh Mahallesinde yaşanan bu olay birbirinin aynısıdır. Ancak aralarında bir alaka olup olmadığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Şükrüşeyh adı burada geçen şükrü şıh efendi’den kalmış olabileceği gibi Suriye ve Anadolu’da çeşitli Türkmen taifelerine bağlı olarak bulunan “Şeyhlü” 355 cemaatinden kalmada olabilir. Nitekim bir bölgeye yerleşen Türkmen taifesi diğer adlar yanında oymak adları ile başlarındaki derviş bey , Şıh gibi önderlerinin adı ile oluşan bir isim alabilirlerdi. Örneğin Kara-Şıhlı, Ovaşıhlar, Köseler , Karaköseler gibi .. Bu duruma göre Şıhlar oymağı veya cemaati, “Şükrü” öneki ile Şükrü Şıhlı şekline dönüşmüş olmalıdır. Şükrüşeyh mahallesindeki şu anda kullanılmayan eski mezarlık ile Çobangazi mezerlığı mahallenin tarihinin eskiye dayandığının delillidir. Özellikle Çobangazi, Kastamonu ve havalisinde Candaroğullarından önce beylik kuran Çobanoğulları ailesinden bir beye yada Emire ait olmalıdır. Zira Çobanoğulları beyliğinin bilinen ilk beyi olan Hüsameddin Çoban beyin öldüğü tarih ile mezarı belli değildir. Bu gün Hüsameddin Çoban Beyin mezarının bulunduğu ihtimal dahildeki yerlerden biride bu Çoban Gazi’dir.
Nitekim mezarlıkta bundan dört yıl öncesine kadar mevcut olan, fakat defineciler tarafından bir kavuk şeklindeki başlığı ile birlikte tamamen dağıtılan mezar bunu anımsatmaktadır. Hem Çobangazi adı hem de mezar özellikleri buranın Çoban ailesinden bir Türk emirine yada Türkmen gazisine ait olduğunu göstermektedir. Ne yazıktır ki Anadolu’da olduğu gibi Eflani ve köylerinde eski medeniyetlere ve Müslüman Türklere ait ecdat yadigarı birçok mezar ve eser, bir hülya uğruna talan edilmiştir. Gerek Aday, gerekse Şükrüşeyh civarlarındaki eski yerleşim yerleri , sütun altlığı ve kırık Arslan heykeli ve aday Çalındaki cadde ve ev yerler belli olan köy harabesi, Tümülüs ve höyükler tarihin eskilere dayandığını göstermektedir. Bu eserlere bakıldığında Roma ve Bizans döneminden kalma olduğunu görürüz.Ayrıca köyde muhtemelen 350 yıllık ahşap tarihi bir bina 2001 yılında çıkan yangında kül olmuştur. Bununla birlikte mimarının rum olduğu açık olan en az 300 yıllık ahşap bir ev ve ambar ayaktadır. 1935 yıllarında Numan Köse Daday’dan aldığı ruhsat ile Şükrüşeyh mahallesinde bugün ” Hacıgil’in Harmanı” denilen yerde çay kenarında kiremit imal etmiştir. Aday köyü 1953 yılından Daday’dan Eflani’ye geçmiştir. eflanim.com
Aday Köyü Nüfusu
Hicri 937 miladi 1530 yılı
Hane :16 T.Nüfus : 96 hasıl(yıllık gelir) : 1486 akçe
H: 1314 M. 1897 yılı
Hane :27 Kadın : 111 Erkek :119 Toplam : 233
1950 yılı 1960 yılı
Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam 358
157 126 283 165 141 306
1970 yılı 1985 yılı
Kadın Erkek Toplam Toplam
168 139 307 213
1997 yılı Toplam :113
2000 yılı TOPLAM 113
2004 yılı itibari ile açık kayıtlar : 863
2004 yılı itibari ile kapalı kayıtlar : 305 kişidir.
Kaynak: H. Lütfi Ersoy’un hazırlamış olduğu Eflani’nin Tarihi ve Köyleri kitabı
Aday Köyü Muhtarları
2014 Yerel Seçimleri; Hüseyin Köse
Aday Köyü Nüfus Bilgileri.
Yıllar | Toplam | Erkek | Kadın | Hane Sayısı |
1897 | 230 | 119 | 111 | 27 |
1950 | 283 | 126 | 157 | |
1960 | 306 | 141 | 165 | |
1965 | ||||
1970 | 307 | 139 | 168 | |
1985 | 213 | |||
1990 | 186 | |||
1997 | 113 | |||
2000 | 113 | |||
2007 | 76 | 33 | 43 | Adrese Dayalı |
2008 | 85 | 39 | 46 | |
2009 | 85 | 39 | 46 | |
2010 | 84 | 39 | 45 | |
2011 | 79 | 37 | 42 | |
2012 | 79 | 40 | 39 | |
2013 | 74 | 34 | 40 | |
2014 | 72 | 36 | 36 | |
2015 | 63 | 32 | 31 | |
2016 | 66 | 30 | 36 | |
2017 | 60 | 26 | 34 |
Bu Yazının Tüm Hakları www.eflanim.com’a aittir. Lütfen Alıntılarda Kaynak Gösterin!