GELİCEK KÖYÜ
Eflani’nin 4 km güneydoğusunda yer alan Gelicek köyüne Tabaklar istikametinden gidilmektedir. Güneydeki Çal kayalığı dışında, kuzeye meyilli açık bir arazi üzerinde bulunan Gelicek köyünde mimari özelliğe sahip 9 adet Köy Konağı 16.02.1990 tarihinde K’TVKK’nun 1099 sayılı kararı ile kültür mirası olarak tescil edilmiştir. Gelicek Köyünün güneyinde Çal ormanlığı, batısında Kayadibi , kuzeyinde Tabaklar ve doğusunda da Karacapınar köyü bulunmaktadır. Nüfusunun büyük çoğunluğu göç etmiş olan Gelicek Köyünde gelir kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Kurban bayramlarında Kolanga adeti devam etmektedir. Haneler gruplar halinde bayramlaşmaya giderler.
Tarihçesi
Gelicek köyü ve civarındaki yer adları ile yer yer göze çarpan yapı kalıntıları , bölgede Türklerden önce ve Türkler döneminde bir yerleşmenin olduğunu göstermektedir. Özellikle Gerişaltı , Şeykamaltı gibi yer adları Türkçe’ye benzememekle birlikte anlam bakımından bir sonuca varmak güçtür. Muhtemelen Türk dönemi öncesi ile ilgilidir. Ancak, Gelicek yakınlarında ve Gelicek- Tabaklar ve Gelicek Karacapınar arasındaki arazilerde Hamam kalıntıları, Eski mezar taşları, mezar odaları, eski yol, iki adet tümülüs ve yer adları, bölgenin Paflagonya, Roma, Bizans ve Türkler döneminde önemli bir yer olduğunu göstermektedir. Özellikle bu civarda bulunan tümülüsler, mezar odaları,kuvvetle muhtemel Paflagonya eserleri olup, büyük bir kasaba harabesi vardır. Ayrıca Candaroğulları beyliğinin 1291-1309 yılları arasındaki merkezinin burada olabileceği ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Özellikle Bük ve tamış gibi yer adları, Malazgirt savaşının kazanılması ile birlikte Anadolu’da ve Eflani’deki Türk yerleşmesi dönemini hatırlatmaktadır. Bük, çalılık yer anlamına geldiği gibi, başına , “Kara”önekinin gelmesi ile Karabük şeklinde bir oymak adı olmuştur. Örneğin Demirli Köyü Küpelik mahallesindeki Aşağı Karabük , Yukarı Karabük adları gibi…Tamış ise , eski bir Türk adı olduğu gibi, Malazgirt savaşında Bizans saflarında iken soydaşları Alparslan tarafına geçen Uz(Oğuz)’ların ve Peçeneklerin başındaki Bey’in adıdır. Şeykamaltı adının ise bir tür harp gemisi olan şayka ile, Şeykam arasında bir bağlantı kurmak zordur.
Bu adlar bölgede bulunmuş yada bu bölgeden göçmüş Türklerden kalma olmalıdır. hangi Türkmen boyuna bağlı olduğunu bilemediğim Gelicek köyü , bugünkü yerine 1530 yılından önce gelip yerleşmiştir.1530 yılı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu defterindeki Kastamonu sancağı haritasında Tatay kazası dahilinde bugünkü yer üzerinde kayıtlıdır. O dönem Gelicek köyü 22 hanedir ve ayrıca 10 mücerret bulunmaktadır. Yıllık gelir ise 2100 akçelik bir köydür. 1000 akçelik bir dükkan vakıf olarak bulunmaktadır.484
Nüfus
H. 937 M 1530 yılı
Hane : 22 mücerret: 10 T. Nüfus: 142
H.1314 M. 1897 yılı
Hane 29 Kadın : 127 Erkek : 118 Toplam :245
1940 1950 1960
Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam
143 102 245 143 95 283 154 106 260
1970 1985 1997 2000
Kadın Erkek Toplam
147 95 242 203 106 108
2004yılı itibari ile açık kayıtlar toplam : 778
2004yılı itibari ile kapalı kayıtlar toplam :750 kişidir
2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımına Göre; Toplam; 70, Erkek; 33, Kadın; 37 Kişi Şeklindedir.
Kaynak: H. Lütfi Ersoy’un hazırlamış olduğu Eflani’nin Tarihi ve Köyleri kitabı