Eflani, Gökgöz Köyü Bilgileri ve Tarihi

eflani-gokgoz-koyu-fotografi

GÖKGÖZ KÖYÜ

Eflani’nin 20 km güneydoğusunda, Daday sınırında yer alan Gökgöz köyüne, Eflani-Daday yolunun Meydan mevkiinden ayrılan Karlı yolu güzergahından ulaşılır. Gökgöz köyü, Dayılar ve Kayabaşı mahallelerinden Daday’a, Dere ve Esad’a mahallelerinden de Araç’a sınırdır. Gökgöz köyü, Gökgöz Merkez, Topuzlu, Kayabaşı, Dayılar, Dere ve Esad’a mahallelerinden oluşmaktadır. Gökgöz köyü, mahalleleri arasındaki uzaklık nedeni ile geniş ve engebeli bir alandadır. Gökgöz köyü merkez mahalle 23 hane açık olmak üzere 30 hane civarındadır. Kadrosuz bir Camii bulunan Gökgöz mahallesinde ziyaret ve bayramlar coşku içinde kutlanır.
Gökgöz köyünün 1 km güneyinde yer alan Topuzlu mahallesi, yüzü batıya bakan bir boğazın yamacında kuruludur. Gökgöz tarafından gelen çay, topuzlu İçinden geçerek Esed’a yakınlarındaki Cicik suyu mevkiinde Daday köylerinden gelen Kel’a hızarı çayı ile birleşir. Genellikle bahar aylarında çok sel olan bu çay taşarak zaman zaman yakın evlerin Kulluklarına kadar yükselir. Topuzlu mahallesini boydan boya geçen çayın boyunca bahçe ve bostanlar vardır. Meyve ve sebzenin hemen her çeşidi yetişir . Toplam 27 haneden oluşan Topuzlu mahallesinde 25 hane açık vaziyettedir. Kadrolu bir Cami bulunan mahallede, Fırın , Yemekhane, Şadırvan gibi müştemilatı ile bir dönem hizmet veren Kur’an Kursu binası 1999 yılında yıkılarak, yerine Köy Konağı ve lojman yapılmıştır. Kışları sıra ile camiye odun getirmek ve cami odasında oturmak öteden beri adettir. 1997 yıllarında İmamlık yaptığım topuzlu mahallesinde , Dayılar Mahallesi İmamı Ferhat YILDIZ hoca ile yaptığımız dönüşümlü Kandil kutlamaları halk tarafından büyük bir teveccüh görmüştür. Bir sohbet esnasında mahalle büyüklerinin 40-50 yıl önce bayram Arefesin de kurdukları Deve eğlencesini anlatmalarından, onların bugünleri ne kadar çok özlediklerini anlayınca bu adeti canlandırmayı istemiştim. Benim gibi düşünen mahalle gençleri ile hemen bir deve kurduk. Deveyi kuran Cemal oğlu Hüseyin Çevik,Bakraç kadar bir Çan getiren Ali Duygu, Deveçi Murat Demirci, elinde yular, başında sarık ile “Hicazdan geliyooon!”diye bağıran deveci başı Karapınarlı Mehmet Demirci, bu şenliği Gökgöz’de de yapmak için Deve zoru zoruna Minibüs’üne bindiren Ali Aydemir ve Manicibaşı ben … Tam bir orta oyunu . Unutulmuş bir adeti canlandıran ve bayrama bayram öncesi neşe katan saf, sade ve içtenlikle sergilenen bir orta oyunu. Her hane önünde yapılan gösteriden sonra o haneye atfen bir mani söylemek benden.
Kar yağdı buz tuttu. Karlar erir yaz gelir
Utanmadı yüz tuttu Leylek gelir kaz gelir
Helva verdim deveye Bak biz otuz kişiyiz
Alevlendi cız tuttu. Bir sini helva az gelir

Berberoğlu Şükrü amcanın Kapısı önündeyiz. Yapılan gösteri ve ardından okuduğum maniden sonra Şükrü Amca ve hanımı Mercan teyze bir tepsi helva ile bizi kapıda karşıladılar. Helvamızı yiyip, gitmek üzereyken aniden seslendim. ” Deveci başııı! Döndür deveyi öttür Çanı” deyip bir mani söyledim.
Açık yara pekişir mi
Konu komşu çekişir mi
Helva ile bizi savmak
Berbero’ya yakışır mı

Gülüşmeler! Gülüşmeler! Çok geçmeden Mercan teyze büyük bir kutu lokum uzattı kapıdan “afiyet-i hoş olsun” dedi.
Gökgözün yürüme bir saat güneydoğusunda, Topuzlu mahallesinin yürüme bir saat doğusunda , yörenin en yüksek yerinde bulunan Dayılar mahallesi 11 hane açık olmak üzere 20 hane civarındadır. Kadrolu bir camii bulunan Dayılar mahallesinin esk adı Rum beyidir.
Topuzlu’un güneydoğusunda, Dayılar mahallesinin güneyinde yer alan Kayabaşı mahallesi Taşlık , Sarıçamlık ormanları arasında, doğu ve güneye meyilli bir arazi üzerindedir. Rivayete göre Kayabaşı mahallesi 1903 yılında Karaağaç köyünden buraya gelenler tarafından kurulmuştur. 4 hane açık olmak üzere 9 hane civarında olan kayabaşında halkın hepsinin soyadı “Kaya’dır.
Topuzlu mahallesinden güneye, çay boyunda yürüme bir saat mesafede, etrafı ormanlarla çevrili bir boğaz içinde yer alan Dere mahallesi 5-6 haneden oluşmakta ise de tamamı kapanmak üzeredir. Bu mahalleden 1 km güneyde bulunan Esad’a ise 2 hane olup çoktan kapanmıştır.

Adların Kaynağı Ve Tarihçe

Gökgöz, Türkçe bir kelime olup “mavi göz” anlamına gelmektedir. Gökgöz adı yüksek ihtimalle bir şahıs yada bir sülale adından kaynaklanmaktadır.
Kayabaşı ise Türkçe olup adını bulunduğu yerin özelliğinden almıştır.
Topuzlu adının kaynağı hakkında bilgilerimiz ise bir rivayete dayanmaktadır.Ucu top gibi yuvarlak eski bir silah olan topuz, sonundaki “-lu” eki ile Topuzlu şeklini almıştır. Vakti zamanında bu mahallede Topuzlu Kadı namında bir adam vardır. Bugün mahallenin batısındaki Eski Köy denilen yer denilen yerde oturduğu ve burada bir çiftliği olduğu söylenen Topuzlu Kadı, buraya gelen bir demirci ustasına öküzleri için nal kestirip mıh yaptırır. Zamanla Topuzlu Kadı’nın nalbant’ı olan demirci yada oğlu, onun kızını ayartır ve evlenirler. Diğer bir rivayete göre, Topuzlu Kadı bu durum üzerine köyü terk eder ve nereye gittiği meçhuldür. Topuzlu adı bu şahsın adından kalmadır.Günümüzde ise Topuzla mahallesinde Demirci ve Topuzlu soyadları ağırlıktadır.
Topuzlu sülalesinin Topuzlu Kadıdan , Demirci sülalesinin de buraya gelen Demirciden geldiği söylenir.
Dayılar adı ise yakın zamanda verilen bir isimdir. Mahallenin eski adı Rûm beyi’dir. Rivayete göre burada bir Rum bey’i olduğu söylenmekte ise de bu söylenti kesin değildir. Çünkü Rûm; sanıldığı gibi Yunan halkına değil, Anadolu’da hakimiyet kuran Roma halkı ve Anadolu’da yaşayan halk için kullanılan bir tabirdir. Zira “Rûmî” Anadolu’lu demektir. 487 Bey ise Türkçe bir kelimedir. Bu durumda karşımıza iki sonuç çıkar. Bir: Bölgeye gelen Türkler, burada bulunan Romalı bir komutana “bey” adını vermişlerdir. İki: Türkler bu bölgeyi doğu Romalıların elinden alınca kendi liderleri için buranın beyi yada Anadolu beyi anlamına gelen “Rûm bey” demişlerdir. Elbetteki bunlar bir görüştür. Böyle olmakla birlikte buranın doğu Roma zamanında önemli bir konumu olduğunu gösterir. Yörenin tarihi ile ilgili en önemli kaynaklardan biride Meyre’de bulunan mabedin kitabesidir. Grekçe yazılı bu kitabe bugün Gökgöz köyünde Hüseyin Berber’in avlu duvarında durmaktadır. Meyre mabedinin taşları ise çeşitli yerlede kullanılmak süretiyle alınarak harap edilmiştir. Bu kitabedeki yazı, Eflani’de Roma dönemi eserleri bölümünde açıklandığı için burada yeniden ele almaya gerek görülmemiştir. Kitabedeki yazıya göre bu mabed Roma imparatoru Caracalla döneminde Rahip Gaios tarafından temeli atılmış ve Gaios’un oğlu İskender tarafından 279 tarihinde (1726 yıl önce) tamamlanmıştır.488 O tarihte Roma imparatorluğunda Hıristiyanlık hızla yayılmakta iken, devlet idaresinde eski inançların devam ettiğini görüyoruz. Bu duruma göre Meyre’deki yapı sanıldığı gibi kilise değil mabettir.Zira kitabede adı geçen Zeus, Yunan Mitolojisinde (efsane) bir tanrı olup Hıristiyanlıkla alakalı değildir. Meyre ise Luwi dilinde, Ma-ura olabileceği gibi Ermenice “mayr”, yani Meryem ana anlamında olabilir.489 Bu duruma göre Gökgöz köyünün de içinde bulunduğu bu yörede bilinen medeniyet Roma’dır. Bu havalinin tarihçesini 2000 yıl önceye götürmek doğru ve isabetli olacaktır. Nitekim çevrede Örenyüzü, Asar, İncegeriş gibi yer adları ile bu yer ve civarlarda bu dönemleri ait eski yerleşim yerleri vardır.
1071 Malazgirt harbinden sonra Türk boyları Anadolu’ya, Kastamonu , Daday ve Eflani civarına gelmişler yerleşik hayata geçesiye kadar konar-göçer hayatı yaşamışlardır.
Bu bölge ve Eflani konar-göçer Türkmenlerin hareketlerine sahne olmuştur. Bugün Gökgöz köyünde birer yer adı olan Çepni, Afşar oluğu gibi adlar birer Türkmen oymak adı olup konar-göçer Türkmenlerden kalmadır. Kalabalık gruplar halinde Anadolu’ya giren Türkmenler arasında bulunan Çepniler, Selçuklu tarafından Batı Karadeniz’e ve dolayısıyla Kastamonu havalisine sevk edilmişlerdi.
Türklerin yerleşmesinden sonra Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlı idaresine geçen bu yöre ve dolayısıyla Gökgöz köyü 1530 yılı muhasebe kayıtlarında yoktur. Bu da Gökgöz köyünün bu bölgeye bu tarihten sonra gelmiş olabileceğini yada bir başka bir divan köyü içinde olabileceği ile açıklanabilir. Nitekim 1530 yılı muhasebe kayıtlarında şimdiki adı Dayılar olan Rûm beyi mahallesi 36 hanedir. Yıllık geliri ise 2477 akçe ile timarlı sipahi hassıdır. Rûm beyi mahallesi günümüzde 20 hanedir. Bu duruma göre Rûm beyi mahallesi 1530 yılında Gökgöz ve Topuzlu’nun da içinde bulunduğu geniş bir kariyyenin adıdır. Gökgöz , Topuzlu , Rûm beyi mahallelerinin 1530 yılında bu havalide olduğunu söylemek doğru olacaktır. 1530 yılının muhasebe kayıtlarında Rûm beyinin nüfusu 227 kişi, hane sayısının 36, yıllık gelirinin 2477 akçe olması bunu doğrulamaktadır.
Nüfus
H. 1314 M1897 yılı
Hane : 34 kadın : 108 erkek : 121 toplam : 229

1950 1960 1970
Kadın erkek toplam kadın erkek toplam kadın erkek toplam
297 200 497 288 244 532 301 282 583

1985 1997 2000
493 353 331

2004yılı itibari ile açık kayıtları toplamı :1251
2004yılı itibari ile kapalı kayıtlar toplamı : 418 kişidir

2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımına Göre; Toplam; 203, Erkek; 93, Kadın; 110 Kişi Şeklindedir.
Kaynak: H. Lütfi Ersoy’un hazırlamış olduğu Eflani’nin Tarihi ve Köyleri kitabı

Konu Hakkında Görüşünüzü Paylaşın

One thought on “Eflani, Gökgöz Köyü Bilgileri ve Tarihi

  1. Eflani Gökgöz Köyü Kayabaşı Mahallesi – bölgemiz geçmişimizle ilgili tarihi açiklamaları yeterli bulmadım daha detaylı bilgiler olabilirdi hangi boydan geldik ben dogrusu cevabımı alamadım yakın zamanları hepimiz büyüklerimizde zaten duyduk ve dinledik daha eski bilgilernerden gelmişiz biz kimiz soyumuz kim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir