ULUGEÇİT KÖYÜ
Ulugeçit Köyü Eflani’nin 5 km güneybatısında, Eflani-Karabük yolunun güneyinde bir boğazda yer almaktadır. Yerleşim yeri , doğal güzelliği ve tarihi bakımından önemli köylerimizden bir olan Ulugeçit Köyü, kuzeyde Poyra deresi tarlalıkları, güneyde Eflani Çayı ve Safrandüzü , Araçal , Potuklunun doruğu , doğuda Eflani Çayı boyunca uzanan Mezarlık arkası düzlüğü ile güneybatıda karşılıklı yükselen sıra kayalıkların arasında Darboğaz ve Yalama kaya gibi yerler ile çevrili olup Eflani Çayı kenarında düz ve açık bir arazi üzerinde kuruludur.
İki defa ziyaret ettiğim ve çevresini gezdiğim Ulugeçit Köyü, Eflani Çayının düzlüklerden derin bir vadiye açıldığı Kanlıgöl ve Darboğazın karşılıklı iki yakasında yükselen Tepe ve Delikızın ini başından daha da güzel görünür.
Kadrolu tarihi bir Camii ve Cami önünde tarihi bir çeşme, çeşmenin yanında ise herkesin gelip sohbet edebileceği kamelya tipinde bir oturma kulübesi vardır. İhtiyarlar bu kulübede, gençler ise Harman başında sohbet ederler.
Eflani çayının durgunlaşarak küçük bir gölet’e dönüştüğü yere “Kömüş Gölü” derler. Çayın öte tarafına, üç ayaklı beton köprüden geçilir. Buradaki düzlükte Köy Çamaşırhanesi vardır.
Eski evler genelde ahşap 2 ve 3 katlı konak tipinde iken , yeni evler çok katlı beton binalardır. Ayrıca , Hacısinan deresindeki 4 adet taş değirmen, teknolojiye yenik düştüğünden kapalıdır. www.eflanim.com
Kuzeybatıda Osmanlar’ın Akbaş mahallesi, doğuda Yalacık mahallesi, güneyde Çal Köyüne komşu olan Ulugeçit Köyü’nün Karyağdılar mahallesi ise, Eflani-Karabük yolunun yakın güneyinde, etrafı açık bir sırt üzerinde kuruludur.
Eski örf ve adetlerind devam ettiği köyde, Hıdırellez, Ziyrat ve Kolanga geleneği revactadır. Bayramlarda her haneye bayramlaşmak için gitmeye Kolanga denir.Kolanga geleneğinde, hane sahibi misafirlere yemek ikram eder ancak kendisi yiyemez. Eskiden misafir sofrasına oturup yemek yiyen hane sahibi ceza olarak çaya atılırdı. Toplam 82 hane civarında olan Ulugeçit Köyünde, 40 hane açık vaziyettedir. Ayrıca 26.10.1993 tarihinde Hakkari Çukurca’da, Üzümlü sınır bölgesinde çıkan bir çatışmada şehit düşen Jandarma Er Şehit Yaşar Semerci bu köydendir.
Adların Kaynağı Ve Tarihce
Ulugeçit ve civarının tarihi, Eflani ile yakından ilgilidir. Eflani ve havalisinde bulunmuş olan Hitit, Paflagonya, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi eserler mevcuttur. Daha önceki bölümlerde, M.Ö.1380 yıllarında(3385 yıl önce) Hitit tabletlerinde adı geçen Hulana kentinin Eflani çayı boyunda olma ihtimalinden söz etmiştik. Bu görüşümüze dayanak olarak da bu civarda yer alan Tabaklar, Yaalacık, Ulugeçit ve Çukurören gibi yerlerdeki Ören yerleri, höyük ve tümülüsler ile yer adlarını göstermiştik. Ulugeçit Köyünün güneybatı bitişiğinde bulunan Tepe, Eflani’nin en büyük höyüklerinden biridir. Bizzat gezip incelediğim Tepe batıya doğru uzanmaktadır. Tepenin güney tarafları oldukça sarp, doğuya bakan yüzü ise dik kayalıktır. Yerden yaklaşık 25 metre yükseklikte kayaya oyulmuş bir tünel içeri doğru uzanır. Söylentiye göre Tepe üzerinde şu anda kapalı olan delikten atılan uzunca bir kalas aşağı doğru gitmiştir. Ayrıca Tepe ile karşı karşıya olan, Delikızın İni başına doğru uzanan Darboğaz da, kesme taştan yapılmış basamaklardan oluşan eski bir yol bulunmaktadır. Bununla birlikte mezarlık arkası mevkiinde tamamen tahrip edilmiş bir Arslan heykeli enkazı bulunmaktadır. Bu duruma göre kesin bir ifade ile bir medeniyet adı zikretmek isabetli olmasa da, Ulugeçit Köyünün Paflagonya, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim yeri olduğu, tarihin 1800 yıllarından öncelere dayandığı anlaşılmaktadır.
1071 yılından sonra ise, Ulugeçit halkının hangi Türkmen oymağından olduğunu ve buraya hangi tarihte yerleştiğini bilmiyorum. Zira Ulugeçit adı bir oymak adı değil de yer adıdır. Ulugeçit halkı bu bölgeye 1530 yılından önce yerleşmişlerdir. Nitekim Ulugeçit Köyü 1530 yılı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu defterindeki Bolu Sancağı haritasında bu günkü yeri üzerinde Ulu-geçüd şeklinde kayıtlıdır. Aynı tarihli defterin muhasebe kayıtlarında da Ulu-geçid şeklinde geçmektedir. Ramazan Çalışkan – Eflani Bilgi Haber Portalı. Ulugeçit Köyü 1530 yılında 48 hanedir. Ayrıca 3 mücerret (yalnız ), 1’de muaf bulunmaktadır. Hasılı (yıllık geliri) 3494 akçedir. 612 Köyde, Osmanlı döneminden günümüze kadar kalan eser ise Cami ve Çeşmedir. Camiinin,1986 yılında yapılan onarımdan sonra, kemerli giriş kapısı ile, sökülen ahşap kapıları haricinde tarihi bir özelliği kalmamıştır. Kitabeli Çeşmede bulunan tarih ise hicri 1177 yılıdır. 1177 yılı miladi olarak 1763-1764 yılına tekabül etmektedir. Çeşme tarihi olduğu gibi bir osmanlı mimarisidir. 1940-44 yılları arasında ise ilginç bir olay yaşanmıştır. Alman harbi olarak da bilinen II. Dünya savaşı sırasında, Alman Uçaklarının halkın üzerine zehirli gaz atacağı şeklinde çıkan söylenti üzerine köy halkı toplanarak, köyün güneyindeki Delikız’ın İni denilen yeri, kazma küreklerle temizleyerek sığınak yapmışlardır. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, köy ve civarı eski dönemlerde önemli bir yerleşim alanıdır. Ayrıca önemli bir geçittir.
Nitekim Ulugeçit adı “büyük geçit” anlamındadır. Köyün güneyindeki, doğudan batıya uzanan sarp Çal kayalığının olması, Eflani çayının tek çıkış noktasının Kanlı Gölboğazı olması, Ulugeçit adının bu coğrafi özellikten geldiğini doğrulamaktadır.
Nüfus
H. 937 M.1530 yılı
Hane : 48 T. Nüfus : 292
H.1314 M.1897 yılı 614
Hane : 55 nüfus: 330
1940 1950 1960 1970 1985 1997 2000
KADIN 297 240 235 198
ERKEK 155 152 156 139
TOPLAM 352 392 391 337
1985 1997 2000
265 179 118
2004 yılı itibari ile açık kayıtlar toplamı:1165
2004 yılı itibari ile kapalı kayıtlar toplamı:1081 kişidir.
2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımına Göre; Toplam; 122, Erkek; 52, Kadın; 70 Kişi Şeklindedir.
Kaynak: H. Lütfi Ersoy’un hazırlamış olduğu Eflani’nin Tarihi ve Köyleri kitabı