Bu Gidiş Nereye Eflanim!

Bu Gidiş Nereye?

Geçtiğimiz günlerde kapı komşularımız Pınarbaşı ve Daday’a birer önemli proje için KUZKA tarafından mali destek verileceği bildirildi. (Bakınız) Yaklaşık maliyeti 7.000.000 TL’yi bulan bu projeler ilçelerin kaderine etki edebilecek cinsten. Komşularımızdaki bu projeler bizleride doğal olarak yakından ilgilendiriyor. Pınarbaşı turizm potansiyeli hayli yüksek bir ilçe konumuna geldi. Daday’da boş durmuyor, kendine çıkan yolların gelişmesiyle hitap ettiği alanı genişletiyor.

Yıllar önce (2014’te) Eflani-Daday yoluna kazma vurulunca “Eflani Son Durak Olmaktan Çıkıyor” demiştik. Eflani yapılacak çalışmalarla bölgede bir merkez olabilir demiştik. (Bakınız) Hatta o zaman işi biraz daha ilerletip Demirli Köyümüz tarafından Araç Yolununda iyileştirilmesi gerektiğini böylece Eflani Son Durak Olmaktan TAMAMEN çıkabileceğini ifade etmiştik.

Tabi o günlerde bunları söylememizin hemen ardından dedik kitamam Eflani son durak olmaktan çıkıyor bu güzel bir gelişme ancak Eflani’yi son durak olmaktan çıkartırken sadece ve sadece transit geçiş noktası olmasınında önüne geçilmeli” demiştik. Bugün bunun ne kadar önemli bir nokta olduğunu tekrar gördük. “Komşularımızdaki gelişmeler Eflani’yi transit bir geçiş noktası haline getirmektedir.” Eğer biz Eflani’de insanları cezbedecek alanlar inşa etmez isek, Eflani içinden geçen arabaları ve tur otobüslerini saymaktan başka bir şey yapamayacağız. İnsanların Eflani’de soluklanacakları, insanları Eflani’de durmaya teşvik edecek projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Sosyal medyayı sıklıkla takip etmemiz ve sadece takip etmekle kalmayıp analizde etmemiz neticesinde gördük ki insanlar Eflani’de vakit geçirmiyor. Geçtiğimiz Ramazan Bayramı tatilinde hemşerilerimizin/takipçilerimizin gezmek için Pınarbaşı, Azdavay lokasyonunu daha çok tercih ettiklerini gördük, Daday’da etli ekmek yiyenlerle, Kastamonu’da velileri ziyaret edenlerle sıkça karşılaştık. Sonrasında vakit geçirmek için Safranbolu/Karabük tercih edilirken en az Eflani Göletleri tercih edildi. Eflani Bazarı ise popülerliğini koruyor.

Yıllar önce Duayen Gazeteci Ahmet Gölbek bir yazında bir önceki Ak Parti Karabük İl Başkanı Timurçin Saylar’ın Eflani Göletlerinin TENEKE Niyetine bile kullanılmadığını dile getirdiğini bizlere iletmişti. (Bakınız) Eflani’de 30 yıldır göletler var, hatta yakın zamanda bir yenisi daha eklenecek ancak ne tam anlamıyla sulama ne de tam anlamıyla vakit geçirilebilecek alanlar olarak kullanılmıyor.

Şimdi şöyle bir yer hayal edin; Göletin kenarında 5-10 tane bungalov (ahşap kır evi – pınarbaşı ılıcada olanlardan) yapıyorsunuz. Evler gölete nazır (bostancılar ve kadıköy göletleri uygun) bungalovların ortasında bir idari bina var, burada 2 inek, bir kaç çeşit kümes hayvanı var, gene buranın yanında bir sera yer alıyor. Bu kır evlerini kiralayanlar, taze süt, yumurta, salatalık, domates, biber vs. ihtiyaçlarını bu tesisten karşılıyorlar. Sabah kalkıyorsunuz önce ahıra girip inek sağıyor, kümese gidip tavuk veya hindi yumurtası alıyorsunuz, seraya girip biraz yeşillikle çıkıyorsunuz. Bu kadar uğraşamam diyorsanız idari binadan bunları temin ediyorsunuz. Ne kadar güzel değil mi? Yapması çok mu zor? Kış olduğunu düşünelim bi tek seramız sıkıntı onun dışında ise bembeyaz gölet manzarası, güzine sobası, fokurdayan çay, mis ve çelik gibi Eflani havası ve ağızdan çıkan sıcak buhar var daha ne olsun. Çoğu insanın arayıpta bulamadığı manzara…

Bunun kişisel teşebbüs (daday iksir resot gibi) yapılması veya devlet (Kaymakamlık-Belediye vb. kuruluşlar) eliyle yapılması zor değildir sanırım…

Bizim neden bir seyir terasımız yok. Seyir terası için illaki uzun bir uçurum gerekmiyor. Bizde yüksekçe bir kule yaparak bir seyir terası oluşturabiliriz. İlçemiz Tokar Tepesi, Eflani ve çevresinin kuş bakışı görüldüğü güzel bir alan. Buraya yapılacak bir tesisle buranın şehrin yeni yaşam noktası olması işten bile değil.

Eflani’nin tescilli bandırma yemeği var ancak bu yemeği yemek isteyenlerin satın alıp yiyebilecekleri bir yer yok. Birçok kez sosyal medyadaki bandırma fotoğraflarımızın altına “nerede yiyebiliriz?” tarzında yorumlar geliyor. İnsanlar bir bandırma yemek için Eflani’de dursalar fena mı olur? Gene Cember bezimiz çok daha önceden tescillendi ancak onuda yeterince kullanamıyoruz. Geçtiğimiz aylarda bu konuya da değindik (Bakınız )

Eflani Pazarı…

Eflani’yi anlatan yazılı kaynaklara bakıldığında bölgemiz seyyahı İbrahim Hamdi’nin de belirttiği üzere Eflani Pazarı en az 300-400 yıldır her pazartesi kuruluyor. Vaktiyle Safranbolu da pazartesiye “Eflanı Günü” denirmiş. TDK’nın ağızlar sözlüğünde Eflani’nin Pazartesi anlamında geçmesi bundan olsa gerek. Yüzyıllar önce Eflani Stratejik konumunu, askeri önemini ve devlet merkezi olma özelliğini kaybetmesine rağmen pazar olma özelliğini korumuştur. Eflani Pazarı’nın nüvesini ise köylü pazarı oluşturmaktadır. Köylü pazarının önce üstü kapatıldı, en sonda bir tezgah sistemi getirildi ancak bu yeterli değil. Tüm pazarda köylü pazarı daha belirgin hale getirilmelidir. Ürünlere hijyen konusunda bazı standartlar getirilmelidir. Ufak dokunuşlarla bu konu halledilebilir. Kışları ürünlerin bozulması biraz zor olsa da yazları, sıcak ürünleri etkilemektedir. Bu köylü pazarı için şarküterilerdeki camlı soğutucuları tesis etmek güzel bir uygulama olabilir hatta özel bir sipariş ile boydan boya uzunca bir camlı soğutucu yapılabilir.

Hayvan Pazarı…

Bizim çocukluğumuzda Eflani Hayvan Pazarı hayli hareketliydi. Sabah namazından sonra alaca karanlıkta pazara gitmek için çıkıldığı olurdu. Satılcak koyun, inek ne varsa ramuğa yüklenir, hem jandarmaya yakalanmamak hem de sabah pazarının bereketi için yola çıkılırdı. Sabah erken saatlerde yola çıkıldığı için babamız bizi uyandırmadan gider diye uyuyamadığımız geceler olurdu. Şu an Eflani’de bizim çocukluğumuzdaki kadar hayvan yok. O zamanlar tam bir küpüleme ve istatistik yoktu. Her ne kadar köylerde hayvancılıkla uğraşanlar azalsada, hayvancılıkla uğraşan az sayıda kişinin hayvan sayısı artmıştır. TÜİK’in verilerine baktığımızda 2004 yılından itibaren canlı hayvan sayıları veriliyor. 2004 Yılında Eflani’deki tüm hayvan (sığır, at, eşek, keçi, koyun, manda) sayısı: 17.425 imiş, 2009 Yılında (10 yıl önce) bu rakam 12.255 olmuş, 2017 yılında: 12.975 ve son olarak 2018 yılında Eflani’de 14.994 baş hayvan bulunmaktadır. İstatistiklerden görüldüğü kadarıyla son yıllarda bir hareketlenme var. Bu hareketlenmenin büyükbaşta mı yoksa küçükbaşta mı olduğuna ayrıca bakmak lazım. Bu istatistik bize umut olmalıdır. Hayvan pazarının hareketlenmesi için son bir kaç ayda çabalar gösterilmeye başlandı. İnşallah bu çabalar sonuca ulaşır. Yukarıda göletler için kurduğumuz hayal gibi hayvan pazarı için de bir hayal kurmaya ne dersiniz?
Bir hayvan pazarı düşününki hayvanlar için banyolar var, (hayvanlarımız genelde kirli çok az çiftçi hayvanın dış temizliğine özen gösteriyor, biz çocukken dama girip hayvanları tımarlardık.) Hayvanlar pazara girmeden güzelce temizlenip parlatılıyor. Her hayvan pazara tartılarak alınıyor ve ağırlığı üzerine spreyle ile yazılıyor. Pazarda yem için afurlar, su için suluklar var. Pazar alanı insanların hayvanları önden ve arkadan dolaşıp görebilecekleri şekilde dizayn edilmiş, gene kanalizasyon atık sistemi de modern, hatta kokudan rahatsız olabilecekler için parfümleme sistemi kurulmuş, zaten hayvanlar yıkandıktan sonra parfümleniyor 🙂 hatta bu pazar yerine entegre belediyenin/kooperatifin açık besi yeri var. Hayaller gerçeklerin ilk aşamasıdır…

Tarım ve Hayvancılık Eflani’nin yegane kurtuluş reçetesidir. Karabük genelinde yüz ölçümün tarım alanlarına oranına baktığımızda Eflani 1.sıradadır. Zaten yol boyunca şöyle bir baktığınızda bize yakın Safranbolu’da biraz arazi var, Ovacuma, Bartın tarafı dağlık, keza Pınarbaşı, Azdavay tarafı dağlık, Daday’ın Eflani’ye yakın yerleri tarıma elverişlidir. Zaten bu bölge de ticaret için Daday’dan daha çok Eflani’yi tercih eder. Yani arazi tarım ve hayvancılık için uygun olduğu gibi çevrede uygun alan olmaması Eflani için bir avantajdır. Keza iklim de tarım ve hayvancılık için uygun, zaten bu iklim şartlarında ekonomik olarak fazla bir alternatif yoktur.

İlçemizde tarımın geliştirilmesi için “Tarım Akademisi” kurulmalıdır. Sadece modern tarımı anlatacak bir yerden daha çok tarım teşviklerini takip edecek tarım alanında Eflani için projeler üretecek bir akademiden bahsediyorum. Karabük Üniversitemizden, il-ilçe tarım müdürlüğünden, ziraat bankasından, ziraat odasından, kaymakamlıktan, belediyeden vel hasıl tüm paydaşlardan temsilcilerin oldu. Çiftçilere eğitim, hibe, proje desteğinin sağlandığı bir oluşumdan bahsediyorum.

Bugün çoğu köyümüzde patoz kurulmamaktadır. Eski patozlar mini römork oldu. Az ekende çok ekende biçerdöver beklemektedir. Bu gösteriyor ki modern tarıma ister istemez geçiyoruz. Burada insanları engelleyen en önemli sorun; “tarla sınırları” kadastro geçtiği için artık herkesin tarlası sınırı belli olsada eskiden gelen bir sahiplenme ile sınırlarımız hâlâ çok sert. Eğer tarlalar birleştirilebilirse (en azından akrabalar arasında) büyük tarlalarda büyük işler yapılabilecektir.

Tarımsal alanda üretim arttığında ardından kendiliğinden Tarım ve Hayvancılık Organize sanayi Eflani’ye gelecektir. Öncelikle arz oluşmalı, tarımsal faliyetler ve ürünler artmalı ki OSB talep edilebilsin. Bugün Bartın’daki süt fabrikası için Eflani’den süt toplanmaktadır. Bu bize birçok şey gösteriyor; bir talep var ki arz için taa Eflani’ye gelinip süt alınıyor ve kar elde ediliyor. Bartın çevresinde yeterince hayvancılık yok ki (yukarıda dediğim gibi arazi şartları) Eflani’ye geliniyor. Eflani’de hali hazırda bir süt potansiyeli var. Siz bu konu üzerinde daha fazla düşünebilirsiniz…

Söylemeden geçilmeyecek en sevindirici nokta ise son dönemde sosyo-kültürel faaliyetlerde Eflani’de büyük bir ivmenin söz konusu olması, irili ufaklı köy dernekleri ve ilçe derneklerinin (başta İstanbul Ef-Der olmak üzere) katkısıyla bandırma günleri, iftarlar, kültür gezileri, öğrenci yardımları, futbol turnuvaları gibi bir çok faaliyet düzenleniyor. Bu faaliyetlerde Eflanililer bir araya gelme ve kaynaşma fırsatı buluyorlar. Gene belediyeninde göletler çevresinde düzenlediği doğa kampları, motor yarışları, satranç turnuvaları, belediyenin de her yıl ilçede düzenlediği iftar ve futbol turnuvası gibi etkinliklerle beraber bu alanda çok bir eksiklik bulunmuyor. Özellikle yaz aylarında çevre il ve ilçelerde yayla şenlikleri gibi büyük etkinlikler yapılmaktadır. Eflani Doğa ve Kültür Şenliklerine ara verilmiş olsa da İstanbul Ef-Der’in iki dönemdir düzenlediği futbol turnuvasının finalini Eflani’de yapmasıyla bu final günü bir şenlik havasında geçmektedir. Eflani için emek veren herkese teşekkürler.

Uzun zamandır böyle yazılar yazmıyorduk. Uzunca bir yazı olsada bazılarımız için içi boş olabilir. Biz içimizden geçenleri döktük, daha hepsini de dökemedik; eski sağlık ocağının ve adliye lojmanlarının atıl vaziyetine değinemedik, sokak hayvanları ülke genelince bir sorun ona da burda değinemedik, köy yoları ve son dönemde buralarda meydana gelen ölümcül ve maddi hasarlı kazalara değinemedik, çekmeyen cep telefonlarına, şişecam’ın Eflani’de büyürken Eflani’nin büyümesi içinde bi omuz atması gerektiğine, binlerce hindi yavrusunun dağıtılmasına ve ziraat odasının başarılı çalışmalarına… vb. Bir çok konuya değinemedik. İnşallah başka zaman…
Esen kalın. Sağlıcakla Kalın. Eflani İle Kalın 😉

Konu Hakkında Görüşünüzü Paylaşın

Bu Gidiş Nereye Eflanim!” için 1 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir